Çöken Sağlık Sistemini Niteliksiz Doktor Yetiştirerek Düzeltemezsiniz!
24 EYLÜL 2013
Sağlık Bakanlığı’nın uzun süredir diline pelesenk ettiği asılsız bir iddiadır sağlıkta sorunların hekim sayısındaki yetersizliğe bağlı olduğu.
Mesai saatlerine sığmak bilmeyen iş yükü, polikliniklerde başa çıkılması mümkün olmayan hasta yoğunluğu, buna bağlı gelişen şiddet olayları, sürgün benzeri geçici görevlendirmeler Bakanlık tarafından hep “doktor sayımız yetersiz” argümanıyla savuşturuldu.
Sevk sistemini ortadan kaldırıp “tüm hastanelerin kapısını hastalarımıza açtık” diyerek bunun propagandasını yaparken, “sağlık reformları” sonucu hastane hastane gezip şifa bulamayan hastalar nedeniyle artan poliklinik başvurularını da “vatandaşımızın sağlık hizmetine erişimini artırdık” diye övünç kaynağı olarak gördüler.
Oysa sağlık sistemimiz çökmeye yüz tutmuştur ve yetkililer son çırpınışları ile çürük sistemi kurtarmaya çalışmaktadır. Tıp fakültelerine 2.491 ek kontenjan açarak hekim sayısını artırma çabası başka şekilde izah edilemez. Art arda tıp fakültelerinin açıldığı, özel tıp merkezlerinin tabelalarının değiştirilerek “tıp fakültesine” dönüştürüldüğü bir ortamda, nitelikli hekim yetiştirmesi olanaksız kurumlarda tıp eğitimi verilmeye çalışılmaktadır. Bu durumun ne büyük tehlikeler barındırdığı tarafımızca ve akademisyenlerce vurgulanmaktayken, Bakanlık ve YÖK bu uyarılara kulaklarını tıkamaktadır. Hastalarımızın sağlığı, mesleğimizin saygınlığı, hepsinden önemlisi genç hekim adaylarının “iyi hekimlik” yapma şansı elinden alınmaktadır.
Yetkililere soruyoruz:
Hekim sayısında iddia ettiğiniz yetersizlik, niteliksiz eğitim almaya mahkum genç hekimlerle mi kapatılacaktır?
Dünden bugüne fakülteye dönüşmüş, öğretim elemanı kadrosu yetersiz, yatak kapasitesi yetersiz, laboratuar donanımı yetersiz fakültelerde, kalabalık sınıflarda eğitim görecek genç hekim adaylarına ve hastalarımıza karşı vicdanınız rahat mıdır?
Poliklinik başvurularını azaltmak için, sevk zincirini yeniden kurmak ve geliştirmek için, koruyucu sağlık hizmetlerini tekrar tesis etmek için çaba sarf etmezken, salt hekim sayısı üzerinden sistemi onarma çabanız ne kadar gerçekçidir?
Sağlık emekçilerinin her geçen gün daha da güvencesiz şartlarda çalıştığı bu dönemde hekim sayısını artırmaktaki gayeniz, hekim emeğini ucuzlatmak mıdır? İşsiz hekim ordusu yaratmak, sağlığı özelleştirme yolunda atılan önemli bir adım değilse nedir?
Tıp fakülteleri için açılan fazla kontenjan çürümüş sağlık sistemimizi onarmak şöyle dursun, ancak daha büyük sorunlara yol açacaktır. Tıp eğitimi iktidarın elinde oyuncak olacak bir konu değildir. Bu yanlıştan hızla dönülmeli, tıp eğitiminde yaşanan nitelik kaybı üzerine gerekli çalışmalar yapılmalı, başta temel bilimler olmak üzere tıp eğitimi hak ettiği niteliğe kavuşturulmalıdır. Yeni açılmış tıp fakülteleri hızla değerlendirilmeli, hekim yetiştirmek için yeterli fiziki ve akademik donanımı olmayan fakülteler öğrenci alımını durdurmalıdır. Fakültelerin kontenjanları, fakültenin öğretim elemanı sayısı ve fiziki imkanlarına göre bilimsel kriterlerle hesaplanarak belirlenmelidir.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi