Şifremi Unuttum

Tabip Odalarından Açıklamalar: Dr. Ali Çerkezoğlu’nun Gözaltına Alınmasını Şiddetle Kınıyoruz!

 

 

Tabip odaları tarafından yapılan açıklamalarda Gezi Parkı’nı, kentini, doğasını, özgürlükleri savunan meslek odalarına ve yöneticilerine yönelik baskılar kınandı. Açıklamalarda; aralarında İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu’nun da bulunduğu gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması istendi.

    ANKARA TABİP ODASI

BASIN AÇIKLAMASI

10 Temmuz 2013

Taksim Dayanışmasına Özgürlük!

Sokakta yürümenin suç olduğu bir ileri demokraside yaşıyoruz. Vali “Parkı açtık, buyurun gelin” diyor. Parka gitmek üzere sokakta yürüyen elliye yakın yurttaş gözaltına alınıyor. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu da diğerleriyle birlikte “parka giderken” Emniyet’e götürülüyor.

Polis önce “Dağılın” anonsu yapıyor. Neden dağılsınlar? Sokakta yürümek mi yasak yoksa parka gitmek mi? Bu en temel haklarından vazgeçmeyenler gözaltına alınıyorlar. Ardından kapıları kırılıp evleri aranıyor. Ne için? Ne aranıyor? Grup “söz dinleyip dağılsa” evler aranmayacak! Burada yapılan çok açık. Söz dinlemeyenlere oracıkta ceza kesiliyor! Polis yetkisini kötüye kullanıyor! Palaları, sopaları, tabancaları göremeyen gözler sokakta yürümeyi suç sayıp cezayı da kendisi veriyor.

Bu tutumun demokraside yeri yok. Polisin kendisini mahkeme yerine koyup sokakta mahkeme kurması, ceza kesmesi kabul edilemez.

İçişleri Bakanı bu hukuksuzluğa göz yumamaz. Eğer bu gözaltılar kendi emri değilse bu hukuksuz, keyfi, zorbaca eylemin gereğini yapmalıdır. Kendi emriyse onu da çıkıp kamuoyuna gerekçesiyle birlikte açıklamalıdır.

Yeter artık!

Hükümet artık içine sindirmelidir. Demokrasilerde muhalefet olur, itiraz olur, tepki olur, gösteri olur. Olacaktır. Bunlara karşı yapabileceğiniz tek şey tahammül etmektir. Bu ülkenin yurttaşları kimsenin kulu, kimsenin tebaası değildir.

Baskıyla, zorla, kamu gücünü yetkiniz dışında kullanarak insanların evrensel hukukun izin verdiği temel hakları ve özgürlükleri kullanmasını engelleyemezsiniz. Engellerseniz orada demokrasi yoktur. Onun adı başka bir şeydir.

Hükümeti bir kez daha bu otoriter tutumdan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz.

Sokakta yürüdükleri için gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılsın.

Taksim Dayanışmasına Özgürlük!

BURSA TABİP ODASI

HUKUKSUZ VE KEYFİ UYGULAMALAR SON BULSUN, GÖZALTINA ALINANLAR SERBEST BIRAKILSIN!

8 Temmuz Pazartesi günü saat 19.00’da bizzat İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun törenle açtığı, vatandaşları davet ettiği Gezi Parkı’na gitmeye çalışan yurttaşlarımıza polis müdahale etti ve aralarında Taksim Dayanışması’nı oluşturan emek meslek örgütleri, siyasi parti yönetici ve temsilcilerinin de bulunduğu 50 kişi hukuksuz ve keyfi bir şekilde gözaltına alındı.

9 Temmuz Salı günü de TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Mimar Mücella Yapıcı, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Ender İmrek ve Haluk Ağabeyoğlu’nun evlerinde, kapılar kırılarak, hukuksuz bir şekilde arama yapıldı.

Bu hukuksuz uygulamaların ağacına, parkına, yaşam tarzına sahip çıkan Taksim Dayanışması’nı, meslek örgütlerimizi, yurttaşlarımızı yıldırmak amacıyla yapıldığını biliyor ve şiddetle kınıyoruz.

Normalde bütün halkın kullanımına açık olan bir parka gitmek bile artık “suç” olarak işlem görüyor.

Gezi Parkı sürecinde toplumda yeşeren demokrasi ve özgürlük taleplerini yok etmeye yönelik baskılar, keyfi ve hukuksuz uygulamalar bizleri yıldıramayacaktır.

Gözaltına alınan bütün arkadaşlarımız, bütün yurttaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.

 EGE BÖLGESİ TABİP ODALARI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

10.07.2013

31 Mayıs tarihinde Gezi parkı direnişçilerine karşı, devletin güvenlik güçleri, halkını mutlu etmek için görev almış olması gereken iktidardan aldığı yetki ve güçle orantısız şiddet ile müdahale başlatmıştı.

Ülke çapında günlerce süren kitlesel eylemlere, protestolara, orantısız güce karşı; orantısız zeka örneklerine tanık olmuş, bilfiil pek çoğumuz bu eylemlilik sürecinde yer almış ve bir şeyler anlatmaya çalışmıştık. Anlatamadığımız  “o bazı şeyleri”, dış mihraklara, faiz lobisinin kışkırtıcılığına indirgeyen ve halkının zekâsına inanmayan, güvenmeyen bir anlayışın o sert duvarını gördük her defasında. Halkı birbirine düşman eden ve kışkırtan can yakıcı dile tanık olduk her satır arasında. Halkının büyük bir kısmını görmezden, duymazdan gelen bu tutum giderek, cadı avına, palalılara ve satırlılara gösterilen toleransa, düşünenlere karşı bir harekete dönüştü.

Öfkeliyiz! Hukukun üstünlüğünü ve kuvvetler ayrılığını savunan hukukçulara, avukatlara karşı baskı, gözaltı yıldırma politikaları uygulanmaktadır.

Kırgınız, halk, birkaç saçma senaryo ile kandırılabilir sanılmaktadır.

Kaygılıyız! Yaraları saran, ihtiyacı olan insanlara ilk yardım veren hekimler potansiyel suçlu olarak görülmektedir.

İstanbul Tabip Odası’na karşı açılan soruşturma; baskı, gözdağı ve yıldırma politikalarının en bariz örneğidir. TTB ve İTO bugüne kadar Taksim Gezi parkı sürecinde evrensel hekimlik değerlerine uygun, gurur duyduğumuz bir tutum sergileyerek halkın hekimi olduklarını göstermişlerdir. Binlerce yaralının, biber gazından etkilenenlerin,  tıbbi müdahale görenlerin, uzuv kaybına uğrayanların envanterini çıkarmış, Sağlık Bakanlığı’nın açıklayamadığı gerçek bilgileri yüce milletimizle paylaşmıştır. TTB baskı ile yönetilemeyen halkın hekimlerinin meslek örgütü olarak toplumun her kesimince güvenirliğini kanıtlamıştır.

Halkımıza yaşatılan ve sürekli beslenen Vandalizm, kaleminden, şifasından, bilgisinden ve düşüncesinden başka bir silahı olmayan binlerce insana yöneltilen şiddet, baskı, yıldırma, birilerinin demokrasi anlayışlarını da bizlere göstermektedir.

Reddediyoruz.

Biz yaşamak istediğimiz dünyanın karartılmasına izin veremeyiz.

İstanbul Tabip Odası yönetim kurulu genel sekreteri, meslektaşımız, Dr. Ali Çerkezoğlu’nun, Taksim Gezi parkına doğru,  platform üyeleriyle birlikte giderken, 8 Temmuz tarihinde sokak ortasında gözaltına alınmasını, tüm demokratik kitle örgütlerine ve en başta meslek örgütlerimize yapılan baskıyı, şiddetle kınıyoruz.

Aydınlık yarınlar için, bu ülkenin kurulmasında emek veren Tıbbiyeliler olarak, ülkeyi, kin nefret, ayrıştırma, mezhep savaşlarına sürükleyen, seküler yapıyı bozmaya kararlı her türlü güce karşı, bilimin sevginin, kalemin ve iyi hekimliğin ışığı ve onuruyla karşı duracağız.

AYDIN TABİP ODASI  AFYON TABİP ODASI  ANTALYA TABİP ODASI 
BALIKESİR TABİP ODASI  ÇANAKKALE TABİP ODASI  DENİZLİ TABİP ODASI 
ISPARTA TABİP ODASI  İZMİR TABİP ODASI  MANİSA TABİP ODASI 
  MUĞLA TABİP ODASI