
24 Eylül 2025
Geçtiğimiz ay ABD hükümetinin mRNA aşısı araştırmaları için verdiği yaklaşık yarım milyar dolarlık sözleşmelerin aniden sona ermesi, endüstri içinde ve dışında çalışan bilim insanlarını sarstı. Bu kesintiler, COVID-19 pandemisi sırasında milyonlarca hayat kurtardığı kabul edilen ve gelecekte viruslarla mücadele için olmazsa olmaz kabul edilen Nobel ödüllü teknolojiye bağlılık konusunda endişe yarattı.
Ancak ABD’de mRNA aşılarıyla ilgili büyük ölçekli araştırmaların tamamı iptal edilmedi. Nature, aşı eleştirmeni Robert F. Kennedy Jr. liderliğindeki ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı (HHS) geri adım atmış olsa da, ABD ordusunun aynı araştırmanın bazı kısımlarını finanse etmeye devam ettiğini öğrendi.
Yararlanıcılar arasında, infekte olanların %40’ına kadarını öldüren kene kaynaklı bir hastalık olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)’ne neden olan virus da dahil olmak üzere dünyanın en ölümcül patojenlerinden bazılarına karşı aşı geliştiren programlar yer alıyor. ABD’de hükümeti için bu tür araştırmalar hayati önem taşıyor çünkü bu patojenler yalnızca ülke dışında görevlendirilen askerleri tehdit etmekle kalmaz, küresel bir salgını da tetikleyebilir.
Maryland, Baltimore’daki Johns Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi’nde bulaşıcı hastalık uzmanı Amesh Adalja, “Birçoğumuz, en azından Savunma Bakanlığı’nın mRNA araştırmalarını terk etmemesinden memnunuz,” diyor.
Yine de, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı’nın (HHS) teknolojiyi reddetmesinin, hükümetin genel politikasındaki daha geniş çatlaklarla birleştiğinde, yeni ortaya çıkan bulaşıcı tehditlere karşı ulusal ve küresel hazırlığı sekteye uğratabileceği konusunda uyarıyor.
Adalja, “Biyolojik savunma yapısı tamamen rayından çıktı,” diyor. “Daha önce hiç bu kadar kopuk olduğunu görmemiştim.”