
17 Kasım 2025
Eşit erişim girişiminde yer alan bir hekim–bilim insanı, kitabında [Fair Doses: An Insider’s Story of the Pandemic and the Global Fight for Vaccine Equity Seth Berkley Univ. California Press (2025)] programın başarılarını inceliyor ve dünya bir sonraki pandemiye hazırlanırken nelerin daha iyi yapılabileceğini tartışıyor.
Çoğu insan aşı olmaktan hoşlanmaz; hele çocuklarının uyluklarına ve kollarına iğne yapılmasını görmekten hiç hoşlanmaz. Ancak bağlam her şeyi değiştirebilir. Felce yol açan korkutucu polio salgınları ve “iron lung” solunum cihazlarının yarattığı dehşet karşısında, 1950’lerde birçok ebeveyn çocuklarının ilk polio aşılarını olmasına sevinmişti. Benzer şekilde, ilk COVID-19 aşımı olduğumda, neredeyse bir yıl boyunca ölüm sayıları artarken hissettiğim varoluşsal korku anında hafiflemişti.
Pandeminin travmatik anıları birçok insan için silikleşiyor. Ancak infeksiyon hastalıkları epidemiyoloğu Seth Berkley, gelecekte pandemi olasılıkları nedeniyle COVID-19 aşısının güçlü etkisini unutmamamız gerektiğini düşünüyor. Dünyaya aşıyı dağıtma yarışını anlatan “Fair Doses” — son derece ilgi çekici bir çalışma — okura halk sağlığı farkındalığını tazelemek için bir “hatırlatma dozu” sunmayı amaçlıyor.
Berkley bu hikâyeyi anlatmak için ideal bir konumda. 2020’de, küresel sağlık kuruluşu Gavi, Aşı İttifakı’nın CEO’suydu. COVID-19 pandemisinin ilk aylarında Gavi, Salgın Hazırlık Yenilikleri Koalisyonu (CEPI) ve diğer ortaklarla birlikte COVAX’ı kurdu — düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşayanlara milyarlarca doz güvenli ve etkili COVID-19 aşılarına erişim, satın alma ve dağıtım sağlamak için oluşturulmuş küresel bir girişim. Yazar haklı olarak, aşı biliminin ya da hastalık üzerinde çok az duruyor. Bunun yerine, 140’tan fazla bölgeye aşı ulaştırmak için çözülmesi gereken karmaşık ve iç içe geçmiş finansal, hukuki, pratik, etik ve siyasi sorunları anlatmayı amaçlıyor.
Bu karmaşıklıklar, COVAX liderlerini bir dizi zorlukla karşı karşıya bıraktı. Berkley şöyle ifade ediyor: “Bu kez, COVAX sayesinde pandemiyi anlamlı ve küresel eşitlik taahhüdüyle ele alabileceğimizi düşünmüştüm. Ne kadar da yanılmışım.”