Sıtma, insanlık tarihinin en eski ve en yıkıcı bulaşıcı hastalıklarından biridir. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde, özellikle de Sahra Altı Afrika’da, hâlâ ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak varlığını sürdürmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sıtmanın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen her yıl yüz binlerce kişinin yaşamını yitirdiğini bildirmektedir. Sağlık Ölçümleri ve Epidemiyoloji Enstitüsü (IHME), sıtma nedeniyle gerçekleşen ölümlerin 2004 yılında 1,82 milyon ile zirveye ulaştığını, 2010 yılında ise 1,24 milyona düştüğünü rapor etmiştir. 2015 yılında ölüm sayısı 446 000, 2016’da ise 435 000 olarak kaydedilmiştir. Ancak 2018 yılında DSÖ, Güneydoğu Asya, Afrika ve Batı Pasifik’te bu olumlu düşüş trendinin durduğunu belirtmiştir. DSÖ’nün 2024 Dünya Sıtma Raporu’na göre, 2023 yılında dünyada 263 milyon sıtma vakası bildirilmiştir. Bu sayı, bir önceki yıla göre 11 milyon artış göstermiştir. Aynı yıl 597.000 kişi sıtma nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Ölümlerin %90’ından fazlası Plasmodium falciparum kaynaklı olup, en çok etkilenen grup beş yaş altı çocuklardır. Bu nedenle DSÖ ve Global Alliance for Vaccines and Immunization (GAVI) iş birliğiyle başlatılan sıtma aşı programları kapsamında, özellikle Sahra Altı Afrika’daki çocuklara yönelik olarak RTS,S (Mosquirix) sıtma aşısının uygulanması yaygınlaştırılmıştır. Bu aşı, ağır sıtma riskini azaltarak çocuk ölümlerinin önlenmesinde önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2024 yılı sıtma raporuna göre, Türkiye’de 2015-2020 yılları arasında yerel sıtma vakası bildirilmemiş, ancak 1290 yurtdışı kaynaklı (import) sıtma vakası tespit edilmiştir. Aynı raporda, 2021-2023 yılları arasına ait sıtma verisinin bulunmadığı belirtilmiştir. 2022 yılında Kayseri ilinde P. falciparum/P. vivax etkenli üç miks sıtma vakası ile Manisa ilinde P. vivax kaynaklı bir yurtdışı seyahat öyküsü bulunmayan vakaya benzer başka vakaların da yayımlanmış olması, Türkiye’de sıtmanın eliminasyon sonrası dönemde dahi önemini koruduğunu göstermekte ve aktif sürveyans ile entegre vektör kontrol programlarının önemini ortaya koymaktadır.
Sıtmanın küresel yükünü azaltmak için: Erken ve doğru tanının güçlendirilmesi, etkin tedaviye erişimin artırılması, sivrisinek kontrol önlemlerinin uygulanması, aşı geliştirme ve yaygınlaştırma çalışmalarının desteklenmesi, uluslararası iş birliği ve sürdürülebilir finansman sağlanması gerekmektedir.
25 Nisan Dünya Sıtma Günü vesilesiyle, sıtma ile mücadelede kalıcı başarının, bilimsel kanıt temelli uygulamaların sahaya entegrasyonu, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve sağlık çalışanlarının sıtma konusunda eğitilmesi veya bilgilerinin güncellenmesiyle mümkün olabileceğini bir kez daha vurguluyoruz.
KLİMİK Derneği Paraziter İnfeksiyonlar Çalışma Grubu