Şifremi Unuttum

WHO Üyesi Ülkeler Yeni Pandemileri Önlemek ve Aşının Adil Dağıtımını Sağlamak İçin Bir Anlaşma Üzerinde Çalışıyor


27 Şubat 2024

Uluslararası toplum gelecekteki salgınlarla mücadele etmek ve en yoksulların adil bir şekilde tedaviye erişimini sağlamak için birlikte nasıl daha iyi çalışabilir?

Birleşmiş Milletler’in (BM) sağlık kuruluşu Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 194 üyesi, olası salgınlara hazırlanmak için yeni bir anlaşma üzerinde müzakere yürütüyor.

WHO Başkanı Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, COVID-19 salgını sırasında “aşı ayrımcılığının” yaşandığını söyledi.

Gelişmekte olan ülkeler, zengin ülkeler tarafından satın alınan hayati önemdeki aşılara erişmede zorlanırken, dünya genelinde yaklaşık yedi milyon insan hayatını kaybetti.

Pandemi anlaşması nedir?

Bu, yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma olacak, ancak içeriği üzerinde henüz uzlaşma sağlanmış değil.

WHO, anlaşmanın görüşülmesi ve taslağının hazırlanması için hükümetler arası bir müzakere organı (INB) kurdu.

Coğrafi olarak denge getirmek amacıyla görüşmelere Brezilya, Mısır, Japonya, Hollanda, Güney Afrika ve Tayland’dan altı temsilci liderlik ediyor.

Anlaşmayı sağlık bakanlarının katıldığı Dünya Sağlık Meclisi’ne sunmak için temsilcilere 27 Mayıs 2024’e kadar süre tanınıyor.

WHO’nun halihazırda, halk sağlığı olaylarının uluslararası boyuta taşınması durumunda, ülkelerin yükümlülüklerini belirleyen ve Uluslararası Sağlık Tüzüğü (2005) olarak bilinen bağlayıcı kuralları var.

Buna göre, acil sağlık durumu ile ticaret ve seyahat tedbirleri konusunda ülkelerin WHO’ya derhal bilgi vermesi gerekiyor.

Yönetmelikler 2002-2003 SARS salgını sonrasında kabul edildi ve Ebola gibi bölgesel salgınlar için hâlâ işlevsel bulunuyor ancak küresel bir salgın için yetersiz görülüyor.

Küresel salgın anlaşması müzakere edilirken bu yönetmelikler de revize ediliyor.

Üç ana anlaşmazlık konusu

Taslak anlaşmayla; teşhis, aşı, kişisel koruyucu ekipman ve ilaca adil ve eşit erişim sunulmasının amaçlandığı belirtiliyor.

INB’de Güneydoğu Asya ülkelerini temsil eden Taylandlı Dr. Viroj Tangcharoensathien, “Son salgın sırasında Afrika, aşılara erişebilen son bölgeydi ve Küresel Kuzey ülkelerinin insafına kalmıştı” diyor.

‘Küresel Kuzey’ ve ‘Küresel Güney’ ülkelerinin üç temel konuda ayrıştığını söylüyor:

  1. Fikri mülkiyet ve aşı ve ilaç üretimi için gereken bilginin paylaşımı
  2. Gelişmekte olan ülkelerin pandemilere hazırlanmaları ve müdahale etmeleri için gereken finansman
  3. Genetik kaynaklara erişim ve bunların kullanımıyla ilgili faydaların paylaşılması

Haberin Devamı İçin Tıklayınız