Şifremi Unuttum

Böbrek Yetmezliği Olan Hastalarda İnfektif Endokardit Simpozyumu Ortak Sonuç Bildirgesi

30 Aralık 2021

Böbrek Yetmezliği Olan Hastalarda İnfektif Endokardit Simpozyumu, 25 Aralık 2021 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir. KLİMİK Derneği ve Türk Nefroloji Derneği, simpozyum sırasındaki bilimsel bilgiler çerçevesinde konunun önemine dikkat çekmek ve bu alanda işbirliğini artırmak üzere aşağıdaki başlıkları paylaşmayı uygun görmüştür:

  • İnfektif endokardit, özellikle kronik hemodiyaliz tedavisi altında izlenen son dönem böbrek yetmezlikli hastalarda giderek artan sıklıkta görülmektedir. Özellikle hemodiyaliz damar giriş yolu olarak kateter kullanılan hastalar infektif endokardit gelişimi açısından yüksek riskli gruptadır. İnfektif Endokardit Ulusal Uzlaşı Raporu’nda da belirtildiği gibi (https://www.klimikdergisi.org/wp-content/uploads/2021/01/infektif-endokarditin-tanisi-tedavisi-ve-onlenmesi-ulusal-uzlasi-raporu.pdf) endokardit olgularının %10-20’si hemodiyaliz hastalarında görülmektedir.  Kronik hemodiyaliz uygulanan hastaların %2-6’sında infektif endokardit geliştiği de bildirilmiştir.
  • Nefroloji uzmanları, diyaliz hekimleri, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanlarının katılacağı eğitim programları aracılığıyla kronik böbrek hastalığı ile takipli hastalarda görülen infektif endokardit konusunda farkındalığı artırmak, bilgilenmeyi sağlamak ve ilgili alanlardaki dernekler, kurumlar ile işbirliğini geliştirmek, endokardit gibi mortalitesi yüksek bir hastalığın toplumdaki yükünü azaltmaya katkı sağlayacaktır. Bu açıdan T.C. Sağlık Bakanlığı, “Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Doku, Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanlığı” bünyesinde uzun süredir oluşan TDİS (Transplantasyon, Diyaliz ve İzlem Sistemleri) veri sistemleri ve bu alanla ilişkili Türk Nefroloji Derneği yıllık Registry kayıt sistemleri başta olmak üzere ulusal tüm veri sistemlerinde infektif endokardit takibini sağlayacak gerekli alt yapı düzenlemelerinin yapılmasının, sürecin etkin yönetiminde önemli rol alacağı düşünülmektedir.
  • Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda damar yolu (kateter, fistül) infeksiyon sürveyansının yapılması ülkemizde bu hasta grubunda görülen bakteremilerdeki  etken dağılımının ve antimikrobiyal direnç oranlarının belirlenmesi, hastaların tedavi süreçleri ve antimikrobiyal direncin azaltılması açısından büyük önem taşımaktadır.
  • Uluslararası kılavuzlar başta olmak üzere, konuyla ilişkili kliniklerin farklı yaklaşımlarının olduğu sempozyumda dikkat çeken bir başlık olduğu dikkate alındığında; yukarıdaki çerçevede yapılan multidisipliner yaklaşımla, tanı, sevk, hastane yatışı ve medikal/cerrahi tedavi gibi birçok başlıkta ulusal algoritmaların belirlenmesi, bu alanda tedavi basamaklarında rol alan hekim ve ilgili ünite personellerinin farkındalığını artıracak, ortak dil oluşturulması ve standart tedavi yaklaşımlarının yaygınlaşmasını sağlayacak ve sonuç olarak, hastalığa ilişkin mortalite ve maliyet parametrelerini olumlu yönde etkileyecek ulusal veri havuzu ve yönetim sistemi oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.