Adana’dan 2 hafta içinde 5 kişinin domuz gribi olarak adlandırılan H1N1 virüsü nedeniyle öldüğü haberi geldi. Türkiye’de domuz gribi paniği yeniden baş gösterdi. Uzmanlar ise paniğin yersiz olduğunu ve domuz gribinin 2009 yılından sonra mevsimsel gribe dönüştüğünü belirtiyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy, domuz gribinin etkileri açısından mevsimsel gripten bir farkı olmadığını söyledi.

Aralık, ocak, şubat grip virüsünün en etkin olduğu aylar… Virüs sık değişikliğe uğradığı için bağışıklık kazanmamış insanları kolayca hasta ediyor. Prof. Dr. Haluk Eraksoy, mevsimsel grip ve H1N1 hakkında şu bilgileri verdi: Bu virüs, aniden daha öncekilerden çok çok farklı bir görünüme bürünebiliyor. Bu değişiklik nedeniyle aşılanmış ya da benzerleriyle karşılaşmış bile olsak bizi hasta edebiliyor. Domuz gribi de böyle virüsün adı. Sahneye çıktığı dönemde büyük panik sebebi oldu. Ama o sırada beklendiği gibi ölüm hızı sergilemedi. Yine de önemli bir insan grubunu etkiledi. Virüsü kapıp da özellikle de altta yatan hastalığı olanlar ve gebeler öldü. Geldi geçti. Domuz gribi adını taktığımız H1N1 artık bizim için mevsimsel grip etkenimiz oldu. Yani artık her yıl çıkmasını beklediğimiz virüs adaylarından biri haline geldi. Artık domuz gribi olarak adlandırılması da spekülatif. Çünkü toplumun hatırı sayılır bir kısmı hastalanarak ya da aşısını olarak bağışık hale geldi. Tabii ki halen bu virüsü tanımayan insanlar var. H1N1 onları yatağa düşürüyor. Nasıl mevsimsel grip belli oranda öldürücü ise domuz gribi de aynı şekilde risk grubunda olan kişileri daha fazla etkiliyor.

KORUNMA YOLLARI

Prof. Dr. Haluk Eraksoy, gripten korunmak için alınması gereken önlemleri de sıraladı: İyi beslenmek, iyi giyinmek, virüsten uzak durmaya çalışmak gerek. Virüsü solunum salgıları yoluyla çevreye yayabilecekleri için belirtiler ortadan kalkana kadar hasta bireyler topluma girmemeli. Eğer toplum içine çıkmak zorundalarsa da solunum salgılarının çevreye yayılmasını engellemeliler. Maske takmak bir yol olabilir. Bu salgılar, eller üzerinden başkalarına bulaşabilir. Hasta olmayan kişilerin de çevreye temasın ardından ellerini yıkaması korunmak için iyi bir yoldur. Özellikle gribe yakalandığında bedelini ağır ödeyebilecek, risk grubundaki kişiler aşılanmalı. Risk grubunda yaşlılar, kalp, şeker, kanser hastaları, nörolojik ya da beyin damar hastalıkları olanlar ve tedavi amaçlı bağışıklılığını baskılamak durumunda olduğumuz hastalar yer alıyor. En ideali sonbaharda aşı olmaktır. Ancak kış aylarında da olunabilir. Grip aşısı ne kadar erken olunursa o kadar erken bağışıklık kazandırır. Aşı olduktan en erken 2 hafta sonra virüsten korunmaya başlarsınız.

VİRÜS, ISLAK YÜZEYDE GÜNLERCE AKTİF KALABİLİYOR

Grip virüsü havada asılı damlacıklar halinde 6 ila 8 saat etkinliğini koruyor.
Salgı içinde ise daha uzun süre aktif kalabiliyor. Islak yüzeyde 2-3 güne kadar etkin oluyor. Kuruluk virüsün etkinliğini kaybetmesi için önemli bir etmen.