ODTÜ Katliamı Kente, İnsana, Yaşama Saldırıdır
21 EKİM 2013
Hekimler olarak içimiz yanıyor. Biliyoruz varlığımız doğaya, kente, ağaca, kediye, köpeğe, kısaca bu hayatı paylaştığımız tüm canlıların var olmasına bağlı. Bizim sağlığımız onların sağlığına bağlı. Biliyoruz, doğa yoksa, sağlıklı kent yoksa hekimlik de bir yere kadar.
18 Ekim 2013 Cuma gecesi Ankara’da bir katliam yaşandı. Bu katliamı Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) yaptı. Onlarca kamyonla, iş makinasıyla, eli sopalı görevlilerle yaptı.
O gün “bayram”dı. İnsanlar bu kadarını beklemiyordu. ODTÜ yönetimi gerekli görüşmeleri yapmıştı, ABB yetkililerinden “güvence” almışlardı. Çitlerin yıkılıp içeri baskın yapılmasını beklemiyorlardı.
ODTÜ’nün itirazını beklemeden, öğrencilerin, öğretim üyelerinin, bölgede yaşayan insanların, Ankaralıların itirazlarını dinlemeden baskın yaptılar.
Gecenin kör karanlığında, sabaha kadar “çalışıp” 3000’in üzerinde ağacı katlettiler. ODTÜ Rektörlüğü’nün açıklamasından anlaşılıyor ki, başka yere nakledilip yaşaması mümkün 600’den fazla ağaca da kıydılar.
Bir kenti yaşanır kılmakla görevli “Belediye” eli sopalılar eşliğinde baskın yaptı. Polis koruması altında yapıldı bu baskın. TOMA’larla, polis helikopterleriyle yapıldı. Ne Valilik, ne Savcılık ne de Emniyet itirazlara kulak astı, “dilekçeler” kabul edilmedi.
Cinayeti mahalleli, gazla, tazyikli suyla uzaklaştırılan bir grup insan, birkaç gazeteci gördü.
Biz gelecek nesillerden, çocuklarımızdan utanıyoruz.
Bu katliamı yapanlar hiç bir şeyden utanmıyorlar.
Yine de umudumuzu yitirmiyoruz. Yaşasın doğasına, kentine, üniversitesine sahip çıkan insanlar. Yaşasın yaşam.
Kahrolsun bağzı şeyler.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi