Haber

COVID-19 Klinik Çalışmalarına Liderlik Etme Konusunda Ortaya Çıkan Cinsiyet Eşitsizlikleri

Londra Queen Mary Üniversitesi, St Andrews Üniversitesi ve Brigham and Women’s Hospital tarafından yürütülen araştırmaya göre, COVID-19 klinik araştırmalarının üçte birinden daha azı kadınlar tarafından yönetiliyor.

Londra Queen Mary Üniversitesi, St Andrews Üniversitesi, Brigham and Women’s Hospital ve Harvard Tıp Fakültesi tarafından yürütülen araştırmaya göre, COVID-19 klinik araştırmalarının üçte birinden daha azı kadınlar tarafından yönetiliyor, ki bu oran bazı COVID dışı çalışmaların yarısına denk gelmektedir.

Çalışmanın, pandemi sırasındaki cinsiyet eşitsizliklerinin yalnızca uluslararası klinik araştırmalarda ve yeni araştırma projelerinde kadınların liderliğinin eksikliğini göstermekle kalmayıp, aynı zamanda sağlıkla ilgili acil durumlarda kadınların araştırma faaliyetlerine ve finansmana erişimindeki dengesizlikleri de ortaya çıkarabileceği öne sürülüyor.

Çalışma sonuçları 8 Mart Pazartesi Dünya Kadınlar Günü nedeniyle duyuruluyor. Bu yılın teması, insanları cinsiyet önyargısına ve eşitsizliğe meydan okumaya teşvik etmek amacıyla ‘Meydan Okumayı Seç’ olarak belirlendi.

Araştırma ekibi, 1 Ocak 2020’den 26 Haziran 2020’ye kadar tüm COVID-19 klinik deneylerini kapsayan veri tabanını araştırdı ve bu verilerin mevcut olduğu her klinik araştırmanın (1548 klinik araştırma) baş araştırmacısının cinsiyetini kaydetti. Daha sonra karşılaştırma için meme kanseri ve tip 2 diyabet üzerine yapılan klinik çalışmalardan elde edilen aynı bilgilere baktılar.

Clinical Microbiology and Infection dergisinde yayımlanan sonuçlar, COVID-19’la ilgili çalışmalarda baş araştırmacıların yalnızca %27.8’inin (430/1548) kadın olduğunu gösterdi. Bu oran, aynı dönemde meme kanseri çalışmalarındaki %54.9 (156/284) ile tip 2 diyabet çalışmalarındaki %42.1 (56/133) oranlarıyla kıyaslandığında önemli ölçüde farklıdır.

Londra Queen Mary Üniversitesi’nden baş araştırmacı Profesör Chloe Orkin şunları söyledi: “COVID-19 salgını, yeni bir alanda fırsat eşitliği sağlayabilecek çok sayıda araştırma ve liderlik imkanı sunuyor, ancak sonuçlar bunun tersini gösteriyor.”

Yazının Devamı İçin Tıklayınız

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu yazılar da ilginizi çekebilir

Daha Fazla Haber