Haber

COVID-19 Aşısı Tartışmalarına İlişkin KLİMİK Görüşü

Sağlık Bakanı Sayın Dr. Fahrettin Koca’nın bugün yapmış olduğu ve bugüne kadar en az 20 milyon insanın hayatını kurtaran COVID-19 aşılarına karşı kamuoyunda şüphe yaratma potansiyeli taşıyan, ek olarak çocukluk çağı aşılaması dahil bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde hayati önemi olan tüm aşılama faaliyetleri için ciddi sorun yaratabilecek açıklaması konunun uzmanı bilim insanları ve hekimlerde üzüntü ve hayal kırıklığı yaratmıştır. Pandeminin en başından beri kamuoyunu ve sağlık çalışanlarını en yeni ve en doğru bilimsel verilerle bilgilendirmeye çalışan uzmanlık derneği olarak bazı bilimsel gerçekleri hatırlatma gereği duyuyoruz.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 5 Mayıs 2023’te acil durum uyarısını kaldırmasıyla birlikte COVID-19’un sağlık sistemleri üzerine acil ve yoğun etkiler, sorunlar yaratma özelliği sona ermiştir, ancak hastalık, halen grip gibi mevsimsel bir özellik göstermemekte, öngörülebilir bir sıklıkta seyretmemekte, dolayısıyla epidemi şekliden devam etmekte olup, endemik hale gelmemiştir. Gerek yapılan aşılamalar, gerekse geçirilmiş hastalığın bir sonucu olarak toplumda önemli ölçüde bağışıklık gelişmiş olmasına rağmen, bağışıklık sorunları olanlarda, ileri yaşta ve ciddi hastalıkları bulunan kişilerde ve gebelerde halen ağır hastalıklara ve ölümlere neden olmaktadır. Nitekim bir önceki yıl COVID-19 gripten iki kat daha fazla ölümcül seyretmiş ve iki kat daha fazla hastane yatışına yol açmıştır.  Ülkemizde geçen yıl COVID-19 için önerilen güncellenmiş aşılarla hatırlatma dozlarının yapılmamış olması, son aşılama dozlarının üzerinden çok daha fazla vakit geçmesi ve dolaşımdaki varyantların hem aşıda yer alan orijinal suştan hem de eski dalgalarda etken olmuş virustan oldukça farklı varyantlar olması nedeniyle bu yıl geçen yıldan daha ağır bir COVID-19 dalgası yaşayabileceğimiz konusunda kaygılar bulunmaktadır.

Nitekim son varyant EG.5’in (Eris) yayıldığı Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde Ağustos ve Eylül ayı içerisinde hastane yatışlarında ve ölümlerde ciddi artışlar gözlenmiştir. Bu artışlar hastalığın beklenen sonuçları olup esas olarak risk grubundaki kişileri etkilemektedir. Ağır hastalık gelişme riski taşıyan kişileri korumanın en etkili yolu ise aşılardır. Yüksek gelirli veya aşı üretme kapasitesi olan ülkeler yeni varyanta etkili mRNA aşılarını geliştirerek veya elde ederek Eylül 2023 itibariyle riskli grupları aşılamaya başlamıştır. SARS-CoV-2’nin akut hastalıktan sonra yol açtığı ölümlere ek olarak, iyileşmiş kişilerde başta diyabet, myokard enfarktüsü, embolik olaylar ve diğer uzun COVID-19 durumları gibi komplikasyonları da dikkate alındığında, bazı ülkeler sadece risk gruplarını değil, diğer grupları da aşılamayı planlamaktadır.  COVID-19 aşılarının hem ölümleri hem de diğer komplikasyonları azaltmada oldukça etkili olduğu, güncellenmiş aşıların kullanımının bu etkinlikleri daha da artırdığı bilimsel olarak gösterilmiştir.

Her yıl grip aşıları için de yapılmakta olan, güncellenmiş aşılarla hatırlatma dozu  uygulamasının “aşı baskısı” olarak nitelendirilmesi talihsizliktir. Nitekim Sayın Fahrettin Koca’nın kendisi aynı açıklamasında grip aşılarını “önemsediklerini” ifade etmiştir. Geldiğimiz noktada gripten en az iki kat daha ölümcül olan COVID-19 için dünyada yapılmakta olan da tam olarak grip aşısındaki gibi bir güncellemedir. Yüksek gelirli ülkelerde bir önceki sezon hem orijinal suşla hem de güncellenmiş COVID-19 aşılarıyla yapılan aşılamaların ölümü aşısızlara oranla 14 kat azalttığı,  güncellenmiş aşılarla yapılan aşılamaların ölümü azaltmada orijinal suş içeren aşılardan üç kat daha etkili olduğu gösterilmiştir. Ülkemizde bir yıldan uzun süredir yeterli surveyans ve test yapılamıyor olması nedeniyle COVID-19’un toplum sağlığına etkisinin tam olarak bilinmesi ne yazık ki mümkün değildir.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği olarak 2023-2024 kış sezonu için hazırladığımız COVID-19 aşılama önerilerimize 25 Eylül 2023’te güncellediğimiz açıklamadan (COVID-19 Aşılarıyla İlgili Güncel Bilgilendirme Notu) ulaşılabilmektedir. Bu açıklamamızın özü de yüksek riskli kişilerin korunmasına yöneliktir:

Yeni COVID-19 aşısıyla hatırlatma dozu; >50yaş (en riskli >75 yaş) kişiler, birden fazla ciddi hastalığı (diabetes mellitus veya kalp hastalıkları gibi) veya ciddi obezitesi olan (VKİ>40) erişkinler (18-49 yaş), >6 ay çocuklar dahil tüm bağışıklığı baskılanmışlar (HIV’le yaşayan bireyler, solid organ veya kemik iliği alıcıları vb.), gebeler ve sağlık çalışanları için önerilmektedir.  Bu kişiler ve bu kişilerle aynı evde yaşayanlar, solunum infeksiyonlarının artış gösterdiği haftalarda özellikle kapalı alanlarda maske, mesafe, temizlik ve havalandırma önlemlerine uymalıdır.

Bugüne kadar dünya genelinde 14 milyar dozdan fazla uygulanmış olan, pek çok bilimsel bağımsız kuruluş tarafından yakın takip edilen COVID-19 aşıları güvenli, etkili ve maliyet/etkindir. Pandeminin başından beri ülkemiz insanlarının sağlığı için canla başla çalışan uzmanlık alanının derneği olarak yetkilileri kamuoyunda aşılara karşı şüphe yaratacak açıklamalardan kaçınmaya, COVID-19 surveyansını güçlendirmeye ve test olanaklarını artırmaya, ülke olarak ihtiyacımız olan etkili yerli aşıları üretmek için daha çok kaynak ve zaman ayırmaya davet ediyoruz.

KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu yazılar da ilginizi çekebilir

Daha Fazla Haber